Burçin Terzioğlu’nun Mercedes Röportajı

Burçin Terzioğlu Mercedes Röportajı

Kaynak : Mercedes Blog

Oyunculuk gelişimini sizden dinlemek isteriz?
Oyunculuk benim için küçüklüğümden bugüne kadar gelen ve hâlâ devam eden uzun bir yolculuk. Ailem de bu sektörde çalıştığı için küçük yaşlarda onlarla setlere gidip gelmeye başlamıştım. Orası benim oyun parkım gibiydi. Bu süreçte ufak ufak rollerde yer almaya başladım. İşte o günlerde başlayan yolculuk beni bugünlere kadar getirdi. Oyunculuğu bu şekilde ele alınca becerilerin de zamanla evirildiğini düşünüyorum. Oynadığım her karakter beni biraz daha olgunlaştırdı. Her yeni projeyle birlikte birçok şey öğrendim oyuncu arkadaşlarımdan. Bu yolu hiçbir zaman koşarak geçmek istemedim. Aksine emeklemek, yürümek ve bastığım her adımın tadına varmak beni ben yaptı.

İzleyiciler sizi farklı karakter ve rollerde görüyor. Ancak her projenizde hayranlarınız artıyor. Sizce bunun sebebi nedir?
Yer aldığım her projede bir öncekinden farklı bir “ben” çıkarmaya gayret ediyorum. Bunu yaparken de elimden geldiğince doğal olmaya çalışıyorum. Sanırım onlar da bunu hissediyor ve yolculuğumda beni yalnız bırakmıyorlar.

Poyraz Karayel dizisi geçtiğimiz sezon yayına girdiği andan itibaren başarılı oldu. Sizce bunun sırrı nedir?
Poyraz Karayel, dramla komediyi bir arada barındıran ve bunu da iyi harmanlayabilen bir proje. Genelde yer alan işlerde ya dram ağır basar ya da komedi. İzleyici ya üzülür, ağlar ya da güler. Bizim hikâyemizde mafya hayatının içinde dahi izleyeni gülümsetebilen anlar oluyor. Tıpkı gerçek hayat gibi. Tıpkı hayatın içinde en ağır acıları yaşarken bile insanı gülümseten anların olduğu gibi… Bunun arkasında çok sağlam bir yazar ekibimiz var. Ethem Özışık çok başarılı bir yazar. Her bölümün senaryosunu okurken kalemine tekrar tekrar saygı duyuyorum.

Rolünüze hazırlanırken geliştirdiğiniz özel metotlar var mı?
Yeni bir projeye başlarken, senaristin yazdığı karakteri kendisinden dinlendikten ve onunla ilgili doneleri aldıktan sonra ona bir geçmiş yazarım.
Bu kişi nasıl bir çocukluk geçirmiştir? Ne yer ne içer? Nasıl arkadaşları vardır? Ne yapmaktan zevk alır, neden nefret eder? Çünkü karakteri çıkarttıktan ve oturttuktan sonra bölüm yetiştirme telaşıyla, ancak gelen senaryoyu okuyup, ezber yapacak kadar bir vaktimiz oluyor.

Sizin için en zor ve en kolay canlandırılacak karakterler hangileri?
Kendi içinde çelişkili, gelgitli roller bana daha çok keyif veriyor. “Zor ya da kolay” diye ayıramayacağım.

Dizi, sinema ve televizyon oldukça tempolu işler, bu tempoda yaptığınız işi nasıl keyfe dönüştürüyorsunuz?
Bulunduğum ortamda eğlenceli şeyler yapmaya çalışıyorum. Müzik çok dinlerim. Konsantre olma aşamasında ya da rolüme hazırlanırken müzik bana iyi gelir. Çekimim olmadığı günlerdeyse şehirden uzaklaşmaya çalışıyorum. Nefes almak için güzel bir ayrıcalık tanıyor bu kaçışlar bana. Ama seti oyun parkım olarak görüyorum. Dostlarımla eğlenmeye çalışıyorum. Biraz kamera önünde biraz arkasında arkadaşlarımla oynuyorum. Yaptığım işi sevip huzurlu olduğum sürece yorgunluk, uykusuzluk ve stres çok da etkilemiyor beni.

Yaptığınız işin zorluklarından bahseder misiniz?
Şartlar ne olursa olsun sıcak, soğuk, hastalık, haftada 120 dakikaya yakın iş teslim etmek gerçekten insanüstü bir emek gerektiriyor. Tüm ekip için zor şartlar geçerli bu arada. Serumla sete gittiğim çok olmuştur. Bu nedenle oyunculuk bir aşktır ve ben işime âşığım.

Poyraz Karayel’deki Ayşegül karakteri ile Burçin Terzioğlu’nun ortak yönleri var mı? Ayşegül’ün seçimleri ve hayata bakışıyla kendinizinkiler arasında paralellikler keşfediyor musunuz?
Sonuçta benim yarattığım, can verdiğim, ete kemiğe büründürdüğüm bir karakter. O yüzden tabii benden de özellikler barındırıyor. Hayatları benzemese de yürüyüşleri, mimikleri, jestleri benden izler barındırıyor.

Günlük hayatınızda B-Serisi kullanan biri olarak, kişisel deneyimleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul gibi her an trafiği olan bir şehirde, uzun saatler sette çalıştıktan sonra evime giderken, konforun ve ihtiyaç duyduğum tüm konfigürasyonun aracımda bulunması beni rahatlatıyor.

B-Serisi kullanırken, modelin dikkatinizi çeken özellikleri neler oldu? Kısaca otomobilinizle ilişkinizi anlatır mısınız?
İleri sürüş tekniklerine sahip bir kompetan değilim ama İstanbul’da setten sete yetişirken B-Serisi ile konfor ve fonksiyonu bir arada yaşayabiliyorum. Ayrıca aracın içinde kendimi güvende hissetmek de oldukça önemli. Örneğin B-Serisi şehir içi trafiğinde, çarpışma önleme yardımcısı sayesinde, gerektiğinde kendisi fren yapıyor.

Sakin ve dingin bir tavrınız var. Günlük hayatınızda nasıl birisiniz?
Biraz dingin biraz deli… Fazlasıyla enerjik biriyim. Mutlu ve huzurlu bir tipimdir aslında. Huzur önemlidir evde ve işte. Her şeye rağmen gülmenin insana iyi geldiğini düşündüğümden olabildiğince gülerim. Kendi özelimde de dışarda olduğumdan çok farklı değilim. Ne şımarık ne de depresifim. Hayatı ve yaşamayı seviyorum ve duygularımı dengede tutuyorum. Gerisini akışa bırakıyorum.

Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz? Hobileriniz nelerdir?
Set yoğunluğundan fırsat bulduğum zamanlarda yeni yerler görmek, yeni şeyler tatmaktan keyif alırım. Bir kaç gün boşluk bulduğum an, hele de yoğun bir haftadan çıkmışsam, yurt dışına kaçmak benim için büyük bir keyiftir. Geçtiğimiz yıllarda kitesurf yapmaya başladım. Terapi gibi geldiğini söyleyebilirim.

TVtozu